Ana Sayfa / Mehmet Pamak / Video (sayfa 2)

Video

Video içeren içeriklerde işaretlenmelidir

Mehmet PAMAK, 19 Kasım 2022 akşamı Akit TV´de Kırmızı Masa programının konuğu oldu

Mehmet PAMAK´la yapılan iki saati aşan söyleşi programında, hayat serüveninde TC tarihinin önemli bir bölümüne de şahidlik yapan hatıraları eşliğinde, Türkçü MHP´nin Kurucu Genel Başkanlığından İslâmî kimliğe doğru yaşadığı İslâmî uyanış sürecine dair tespitleri, yaşadığı değişim, arayış ve hidayete ulaşma çabaları gündem oldu.

Devamı »

Mü’min Kişi, Hükmetme Makamında Yer Aldığında Allah’ın İndirdikleriyle Hükmetmez İse Kâfir, Zalim ve Fâsık Olur

Kur’an bütünlüğünden çıkarımımıza göre, Allah’ın hükmüyle hükmedilmesi gerektiğine imanı olan ve fiilen de böyle davranan bir Müslim/Müslüman, zaaf göstererek ferdî konumda ve kendi hayatında korku ya da çıkar zaafı göstererek Allah'ın hükmü yerine bir başka hükmü uygulasa ya da heva ve hevesine uysa ama kalbi Allah'ın hükmüne ve ona uygun yaşaması gerektiğine dair imanla dolu ve mutmain olsa günah işlemiş olur. Tabii ki, ferdi konumdaki bu tür günahlar da sürekli olup kanıksanır ve “günahı hayatını kuşatırsa” o da imanını kaybederek “ebedi cehennemlik olur.” (Bakara, 2/81). 

Devamı »

Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü

Bilindiği üzere cahiliye dönemimde “Türk-İslam sentezini esas alan milliyetçilik ideolojisi”nin önde gelen bir müntesibi idim. O süreçte Maliye Bakanlığında Gelirler Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken darbecilerin oluşturdukları Danışma Meclisinde Çanakkale Üyesi olarak yer almıştım. Ancak daha meclisteyken, hazırlanmasına katkıda bulunduğum laik TC anayasasına bile red oyu kullanmıştım. Üstelik daha sonra da bu anayasaya oy verilmemesi için çaba göstermiştim. Bu cahiliye dönemimde bile bugünün Müslümanlarının çoğundan daha ilkeli davrandığım için olsa gerek samimi arayışım Rabbimin lutfuna Mazhar olup tevhidî imanla buluşmuş ve laik parlamentoda bulunmaktan da tevbe etmiştim. Benim ancak orada bulunmaktan tevbe ederek müslim olduğum laik parlamentoya ve laik ...

Devamı »

Suçumu Seviyorum -II- (Kendi Sesinden Şiir)

Zalimler “suç” saydılar, İslamî yolumuzu İslam şerefimiz, seviyoruz “suç”umuzu Bismillâhirrahmânirrahîm “Birinci 28 Şubat darbe ve zulüm sürecinde” 1999 yılında yazdığım ve laik Kemalist rejime göre suç sayılan fiillerimi anlatıp yapılan zulümlere itirazımı yükselttiğim “Suçumu Seviyorum” şiirimin ikinci bölümünü sunuyorum. Bu şiirimi, “İkinci 28 Şubat” baskı ve zulüm süreci olan son beş yılda yapılan keyfi uygulamalarda aynı şekilde zulme ve haksızlığa uğrayan bütün Müslüman kardeşlerime ve tüm mazlumlara yönelik zulümleri protesto etmek ve zalimleri bir daha ifşa etmek amacıyla 2021 yılının Şubat ayında sizlere okuyorum. Bakın Neler Yapmışım ve Hangi Suçları İşlemişim? Zulüm yapmadım, hakaret etmedim hiç kimseye Zorlamadım kimseyi, bir ...

Devamı »

Suçumu Seviyorum -I- (Kendi Sesinden Şiir)

Zalimler “suç” saydılar, İslamî yolumuzu İslam şerefimiz, seviyoruz “suç”umuzu Bismillâhirrahmânirrahîm Birinci 28 Şubat darbe ve zulüm sürecinde, 1999 yılında yazdığım “Suçumu Seviyorum” başlıklı şiirimi, son 5 yıldır yaşanmakta olan ikinci 28 Şubat baskı ve zulüm sürecindeki güncelliği sebebiyle 2021 yılının Şubat ayında sizlere okuyorum. Bu şiirimi tüm Müslümanlara ve mazlumlara ithaf ediyorum. Birinci 28 Şubat darbe sürecinde mücadele edip bedel ödeyen bütün mazlumların ve Müslüman kardeşlerimin, Darbecilerin brifingi ile yönlendirilen ideolojik mahkemelerde haksız yere mahkûm edilen ve sonra yeniden yargılanma hakkı bile tanınmadığı için hâlâ zindanlarda çile dolduran mü’min kardeşlerimin, Birinci 28 Şubat zalimleri olan “Ergenekoncu ulusalcı Kemalistler” ile “Türkçü ...

Devamı »

Gardiyanın ‘ehven-i şer’ olanını seçme süreçlerine katılanlar, zindandan asla çıkamazlar

Ufku sistem dışına ulaşamayanlar, sistemi aşan bir gelecek tasavvuruna sahip olmayanlar, yani ufku gardiyanın en iyisini seçmekle sınırlı olanlar, zindanda olduklarını ve bu kuşatmayı aşmak gerektiği perspektifini yakalayamazlar, varsa da kaybederler… Müslüman, hiçbir şartta ve asla gardiyanlardan birini seçme zilletine razı olmamalıdır. Müslümana yakışan gardiyanlardan gardiyan seçmek değil, vahiyle inşa olan zihniyle zindan duvarlarını aşacak bir mücadeleyle, cezaevi duvarlarını, bâtıl sistemin kuşatma setlerini yıkıp içinde yaşadığı toplumlarda Kur’anî bir inkılâbı gerçekleştirmeye tâlip olmaktır.

Devamı »