Yeni Nesiller Neden Yaygın Biçimde Sekülerleşti?
Son yirmi yılda, pek çoğu sekülerleşti, yeni neslin
Çoğu, bireysel ve laik oldu, “dindarım” diyenlerin
Artıyor seküler hayatlar, bireysel “dindar”lıklar
Bu zeminde kuruldu, deist ve ateist tuzaklar
Neden sekülerlik ve deizm cezbedip saptırdı gençleri?
Sebebi çok, Hak adına bâtıl bir temsil, en iğrençleri
Hak’la bâtılı karıştırdı, birçok cemaat ve iktidar
İslâm’ı temsil iddiasıyla, İslâm’a verdiler zarar
Hurafeler, haksızlıklar sâdır oldu “Müslüman”dan
Bilmeyenler, İslâm’dan sandı, uzaklaştı imandan
Dini kullanan iktidarlar, yolsuzlukla anıldı
Zulüm ve haksızlık yapanlar, hep “Müslüman” sanıldı
“Din bireyseldir” deyip, dünyevileşmenin önü açıldı
“Laiklik İslâm’a uygun” fitnesi, ortalığa saçıldı
Laik devletin şirkle hükmeden lideri, hep haddini aştı
“On dört asırlık hükümler güncellenmeli” deyip, Hak’tan şaştı
“Laiklik, her dine eşit uzakta durmak” der, yalan söyler
Başka dine karışmaz, her gün İslâm’a müdahale eder
Diyanetle ve bizzat, sürekli İslâm’ı belirlemeye kalkışır
İslâm’ı, laik sisteme payanda yapmaksa ancak şirke yakışır
Zorba Kemalizm, sekülerleşmeyi, hep “sopa”yla dayattı
“Havuç” kullanan, “dindar”ları, daha kolay sisteme kattı
Kemalizm, zorla laik yapmak için seksen yıl uğraştı
Sûret-i haktan olan, o hedefe on beş yılda ulaştı
İktidarın, “hak-bâtıl mücadelesi” yaptığı iddiası, yalandı
Üstelik bilmeyenlerin nezdinde, Hakk’ı tahrif eden bir bühtandı
Diğer yalan; “biz sırat-ı müstakimdeyiz, ayrılan sapmıştır”
Bunu söyleyen, “doğru yol”u tahrif edip, nefsine tapmıştır
Kur’an’dan yüz çevirene, Allah “bir şeytan musallat eder”
O, şeytanla dost olup saptığı halde, “doğru yoldayım” der
“Doğru yol” adına şirkle yönetip de zulmetmek, ona iftiradır
Bunlar, bilmeyen nezdinde, İslâm’a kesilen olumsuz faturadır
Başka çok şey var, Müslümanı ve yeni nesli yozlaştıran
Muhafazakârları, kemalizme yaklaştırıp uzlaştıran
Son dönemde tekrar hortlatıldı, neo-kemalist dayatmalar
Laik-kemalizm kusan okullarda, fıtratı bozan sapmalar
Tevhid gibi, “tek” vurgusuyla tekrarlandı, seküler “kutsal”lar
Beyinleri yıkadı, “devlet-vatan-bayrak ve ulus”çu masallar
“Yerli ve milli” denilerek, “Türkçü” söylem kuşattı “Müslüman”ı
“İktidar ve maslahat” uğruna, zulme bulaştırdılar imanı
Yeni sentez oluştu, Türkçü, ulusalcı ve muhafazakâr
“Kızıl Elma Koalisyonu” bu, İslâmî dirilişe verdi zarar
Yeniden keşfedildi Türkçülük, ulusalcılık, kemalizm
“Dindar” lider eliyle, “Müslüman” halkı kuşattı paganizm
Böylece, yirmi sekiz Şubat zalimlerine imkân sağlandı
Bağımsız İslâmî gruplara, yeni zulümlere başlandı
Laik eğitim ve kültür alanında, yozlaşma sürdü
Kemalist ve seküler kuşatmayla, nesiller çürüdü
Yüz yıldır, çocuklar “rükû” ettirilmişti kemalizm’e
Bugün, aynı puta “secde”yle, hamle yaptırıldı faşizme
“Ekonominin ve paranın dini olmaz” diyerek, Hak’tan sapıldı
Kapitalizmin kirlettiği zihinle, piyasa ilahına tapıldı
Toplumu, tam bir borç-faiz bataklığına sapladılar
Halk sıkıntı çekerken, bankalar gelirleri katladılar
“İslâmcı” denen hükûmette arttı, şarap fabrikaları
İlaveler yaparak büyüttüler, “milli” adlı kumarı
Kumarhaneli lüks otellerin sahibine, bırakıldı kültür
Sanki istenen; “kültürü yozlaştır, değerleri çöplüğe süpür”
Elinde içki kadehi, Türkiye’yi tanıttı, bu bakan
Onun kültürü bu, suçlu olan, atayan ve suskun kalan
Eğitim teslim edildi, kemalizm’i hortlatan birine
Yeni nesiller seküler-laik ve deist olmuş, kime ne?
Üniversite sayısı arttırıldı, ehil kadro olmadan
Bilgisiz, bilinçsiz gençler yetişti, bu yoz ortamdan
Her eve, tablet ve internet dağıtıldı, tıpkı bombalı tuzak
Ahmakça, maddi çoklukla övünüldü, nitelikten uzak
Övünüp sayısı arttırılan, İmam Hatipler ne hâlde?
Namazda halkın gerisinde, sekülerleşme zirvede
Övündükleri; otoyol, köprü, havaalanı ve bina
Yolsuzluk kusan ihaleyle arttı; haram kazanç ve zina
Yapıldı tüm yatırımlar, hep yolsuzluğa müsait olana
İnsana yatırım yoktu, gençler savruldu seküler alana
Hep madde öne çıkarıldı, ihmâl edilip maneviyât
Nitelik kalmayınca, ifsâd oldu; şahsiyet ve fikriyât
Yeni nesiller, fesad karanlığında kaybedince yolunu
Bu kaosta etkili oldu, ateist ve deistin oyunu
İstanbul sözleşme ve yasasıyla, eşler rakip ve düşman yapıldı
Aileye tuzak kuruldu, gençler harcanıp tehlikeye atıldı
Hapse atılırken nikâhlı genç, serbest bırakıldı zina
Sözleşmeyle korundu cinsel sapma, yıkıldı sosyal bina
İfsad yasasıyla, delilsiz hak verildi, “kadın beyanı”na
Tek yanlı beyanla, binlerce erkek atıldı, evin dışına
Yapılan asılsız bir beyanla, evden atılınca erkekler
Aile içi şiddet katlandı ve daha çok yandı yürekler
İfsad sözleşme ve yasası, eğitim programına kondu
Tüm devlet kurumları ve Diyanet bu fesada âlet oldu
“Kadına şiddeti önlemek”, aslında fesadı örten bir imajdı
Sözleşmeyle daha çok katlanan şiddet, gerçeği bildiren mesajdı
İslâm’da mü’min kadın ve erkek, birbirinin velisiydi
İkisi de, “iyiliği emr, kötülükten men”le görevliydi
Kadın da erkek de, Allah’ın eşdeğer ve saygı değer kuluydu
Allah’a, Rasûl’e itaat ve eşe merhametle sorumluydu
Bu hasletler yok oldu, seküler erkek ve kadın çoğaldı
Ahlâksızlık ve şiddetin artması, son derece doğaldı
Önce hurafeci tarihte ürettiler, kadın hakkında ilkelliği
Tabi ki Hakk’a iftira olur, İslâm’dan sanmak bu cahilliği
Modern cahiliye, aklı, zihni kuşatıp, iman ve ahlâkı yok etti
Aileyi çökertip gençleri hevayı ilah edinmeye sevk etti
Şiddetin sebebi, yoksunluktur, İslâmî değer ve ahlâktan
Geleneksel ve modernist sapma, herkesi çıkarır insanlıktan
Örfteki vahyin gölgesi bile, şiddeti önlemeye yeterdi
Hevanın azgınlığı, sekülerin şiddeti, hayvandan da beterdi
Seküler feminizm, nefsin ilahlığı, tahrik etti hiddeti
Fıtrat ve aile fesada uğradı, teşvik etti şiddeti
Seküler politikalarla, var olan Müslimler de tüketildi
Halkı avutmak amacıyla, gösterişli camiler üretildi
Çok büyük camiler yaparken, hep cemaati azalttılar
Ayasofya’yı ibadete açıp, toplumu aldattılar
Batıl sistem içi siyasette, birisi sopayla hak gaspı yapar
Diğeri, sözde hakkı iade edip, muhalifi sisteme katar
Arapça ezan, başörtü, İmam Hatip ve benzer yasaklar
Bir alınıp bir verildi, böyle terbiye edildi halklar
Hakkı gasp eden kötü, veren iyi polisti, halk kandırıldı
Sistem, kendini yeniledi, halk, hep aynı delikten ısırıldı
Ayasofya’nın cami olması bir kesim için anlamlıdır
Ancak kitleyi avutmaktan başka, bir karşılığı var mıdır?
Mevcut camiler, zaten işgalinde, statüko dininin
Yeni cami açmak, emrine yenisini sunmak, resmî dinin
Yozlaşma, yoksulluk, yolsuzluk zirvede; iktidar işbaşında
Büyük cami ve Ayasofya’yla, bunu örtmenin telaşında
Oysa yirmi yılda yaşanan büyük yozlaşma, çok yaygın ve derin
Örtmeye yetmez, isterseniz bütün kiliseleri camiye çevirin
Ancak halk, sûret-i haktan görünene kolay aldanır
Öne çıkarılan sembolleri ve görüntüyü, Hak’tan sanır
Evet, sûret-i haktan görünüp, Allah’la aldattılar
Bâtıl iktidar uğruna, Hakk’ı, az pahaya sattılar
İktidar, “dindar nesiller yetiştirme” vaadini tuttu
“Şirk dini”nin “dindarı” yaptı, seküler beşikte uyuttu
Geleneksel ve Modern Cahiliyenin
İslâm Zannedilmesi
Bâtılın en tehlikelisi, hak maskesi takan bâtıl
Bu aldatma etkili oldu, Hak ehli kalınca âtıl
Medya gücüyle, zihinleri işgal edip kirlettiler
Hakk’ı bâtılla karıştırıp, “şirk dini”ni ürettiler
Geleneksel-modern hurafeyle, şirk dinine saptılar
Siyasi lider ve şeyhlere de ilah gibi taptılar
Kur’an camide mahkûm, Diyanet “resmî din”de gardiyan
Gelenek, modernlik diye yayıldı; hurafe ve tuğyan
Diyanet, laik devlet adına İslâm’ı ve Müslimi denetledi
Vahyin bir kısmını gizledi, laikliğe uyanı da dine ekledi
Şirk, fahşa ve münker doluydu, Mesnevi’sinde Celaleddin’in
Bâtılla karıştırıp, bilinmesini önlüyordu Hak dinin
En çirkin pornografi bile yer almıştı, Mesnevi fesadında
Kültür Bakanlığı yayınlayıp, rol aldı toplumun ifsadında
Mürid, aciz şeyhi, zaman ve mekândan münezzeh sanırdı
Zorda kalınca, “medet ya şeyh” deyip yardıma çağırırdı
İslâm’ın önünde en büyük engel; tasavvuf ve tarikat
Uyduruk bidat ve hurafelerle kuruldu, bu barikat
Aklı ve ilmi terk ettirip, benimsettiler kör taklidi
Saltanat kurdular, köleleştirip sömürerek müridi
Aklı ve ilmi terk edince, kolay kandırıldı insanlar
Bu suretle Kur’an’dan uzaklaşıp, yozlaştı Müslümanlar
Şeyhlerini ve tüm hurafe üretenleri ilah yaptılar
Uydurma sözlere hadis deyip, Rasûle iftira attılar
Böyle olunca, “İslâm” adına “yakmayan kefen” sattılar
Medyada “sümük-ü şerif” kusup, şeyhlerine taptılar
Bu sahada, cinci, muskacı, rukyeciler de yetişti
İslâm’a aykırı çok şey, onlar için “kutsal fetiş”ti
Hak dinin bazı unsurlarını, sattılar az pahaya
Şeytanî ve süfli çıkar için, çıktılar bu sahaya
“Müslüman” zihni işgal etti, sahte ilah; “gavslar, kutuplar”
Ülkeye, “seküler din”le hükmedip, tâzim istedi putlar
Bu geleneksel, modern cahiliyye, İslâm zannedildi
“Şirk dini”nin tüm zaafları, Hak dine hamledildi
Dünyevileşme sapması, tam bir salgın gibi yayıldı
“Müslüman’ım” diyenin zaafı, hep İslâm’a yazıldı
Demokrasiyi, İslâmî bir kılıfla, “meşru” saydılar
Müslüman zihinleri işgal edip, hep bâtılı yaydılar
Oysa demokrasi; siyasette hevayı ilah yapar
Orada alışan, özel hayatta da hevaya tapar
Demokrasi, yeni nesli böyle dönüştürüp tüketti
Gençler, tüm hayatı, hevanın ilahlığına terk etti
Şu “başörtülü demokrat”lar, bir de kemalizme savruldular
Anıtkabire giderek, “Ata” puta tazimde bulundular
Demokrasi zihinleri dönüştürdü, hevaya tapma yaygınlaştı
“Örtülü çıplaklar” ile “sakallı sekülerler” çoğunluğa ulaştı
“Başörtülü sigara”yı eleştirmekte haklıydı, ilâhiyatçı Karaman
“Başörtülü demokrasi”ye destek verme çelişkisi, oldukça yaman
“Demokrasi meşrudur” diyen, iktidar yandaşı malûm hocalar
Laik siyasetle ferdî ahlâkı arasında sürekli bocalar
Böyle başladı, örtülünün demokrasiye bağlılığı
Sonra kirlendi zihin, içselleşti hevanın ilahlığı
“Tesettür”lü demokrat, başörtülü kemaliste dönüştü
Yaşanan bu süreç, Kemalizm’in projesiyle örtüştü
Başörtüsünde direnen, imandan kolay verdi tâvizi
Şirk andı içip laik yasa yaptı, terk etti ümmetimizi
İşte böyle ekildi, yaygın yozlaşmanın tohumları
Medyatik propagandayla, dönüştürdü toplumları
İslâmî gösterildi, geleneksel ve modern hurafeler
Gençleri kuşattı, seküler hayat ve bâtıl felsefeler
Batıda da sekülerleşme, benzer sebeple yaşanmıştı
Kilise dini, akla savaş açmış, hurafe dayatmıştı
Hıristiyanlık, “teslis”e dayalı muharref şirk diniydi
Akıl ve fıtratça kabulü zor, bir taassup zeminiydi
Kilise dayattı, ruhbana kulluğu, Hak’ka nankörlüğü
Bunalan yeni nesiller, fıtraten aradı özgürlüğü
Reddederken kilise karanlığını, düşman oldular dine
Griliği “aydınlık” sanıp, karanlıkta kaldılar yine
Karanlıkta yer değiştirip, buna “aydınlanma” dediler
Dine karşı seküler din üretip, tezlerini yediler
Ruhban ilahına karşı çıkıp, aklı ilah edindiler
Hümanizm, sekülerizm, pozitivizm, hepsi bâtıl dindiler
Hurafeci taassuba karşı, laikliğe sığındılar
Kilise dinini hak zannedip, Hak’ka dair aldandılar
Batı taklitçisi laikler, aynı bâtıl yolu izlediler
Dine karşıyken pozitivist kemalizme “Türk dini” dediler
Türbeleri yasaklarken, en büyük türbeyi inşâ ettiler
Anıtkabiri türbeleştirip, ‘Kamal’a dileklerini ilettiler
“Kamal”ı ilah, kabrini de “Kamalizmin Ka’besi” yaptılar
Seküler dini, zorunlu “öğütüm”le herkese dayattılar
Bu seküler öğütümden geçen toplumun, beyni yıkandı
“Direnen” de, hak sûretli seküler tuzağa yakalandı
“İslâm” adına ise, birçok bâtıl kirlilik ortaya kondu
Hak konusunda bilgisi olmayan, İslâm dininden soğudu
Bu yüzden gençler, “şirk dini”ni İslâm sanıp, uzaklaştı
Seküler ya da deist olup, karanlıkla kucaklaştı
Hak bâtıl karışımı bu dinler, asla İslâm değil, bunu bilin
İslâm’ı ana kaynağından öğrenip, fıtratınıza yönelin
Geleneksel ve modern hurafeci dinler, bâtıl olandır
Statüko ve iktidar payandası din, Hak’ka düşmandır
“İslâm” diye birçok bâtıl anlayış hâkim, ülke halkına
Gençler, İslâm hakkında bilgisizdi, varamadı farkına
Tevhidî dâvette de yaşanınca, bunca temsil zaafı
İlkesizin, tabi tesir etmez oldu, yazısı ve lafı
Oysa Kur’an, “tutarlı, ilkeli ol” diyordu Müslümana
Söylediğini yaşamayan, asla tesir etmez insana
Evet, çok azaldı, örnek olacak, Müslüman şahsiyetler
İlkesiz ve tutarsız olunca, hep kirlendi haysiyetler
Yeni nesiller! Gelin, İslâm’ı Kur’an’dan öğrenelim
Geleneksel ve modern kirleri, zihinlerden silelim
Lütfen, kitap okuyun, çıkın sosyal medya zindanından
Kur’an ve sünneti anlayın, kurtulun şirk tuzağından
Bilin ki İslâm’dan kaynaklanmadı, Müslümanın zevâli
Artık zihinlerinizden atın, bu önyargıdan hayâli
Hükmeden İslâm değil, asırlardır Müslümana
Son yüzyılda hükmedense, savaş açtı Kur’an’a
Statüko dini hâkim, her Müslüman halkın ülkesinde
İşbirlikçi-müşrik despotlar var, çoğunun yönetiminde
Sömürü, yoksulluk, yolsuzluk, hepsi şirkin eseri
Fesad, fahşâ ve münker, bâtıl rejimlerin hüneri
Laik kapitalizm, faizle çalar ve emeği sömürür
Ölçüyü, tartıyı eksik yapar ve hırsızlığı sürdürür
Laik sosyalizm ise, sözde “emekçi adına emeği korur”
Siyasiler ve bürokratlar patron, tüm toplum emekçi olur
Sadece patron değişmiş, sömürülen yine işçidir
Ezilenler artmış, yöneten dışında herkes emekçidir
Tüm seküler modeller, mazlum halkları sömürüp zulmettiler
Zalim demokrasiler, yüz milyonlarca insanı katlettiler
Adalet olmaz, vahyine uymadan, Hâlık ve Mâlik olan Allah’ın
Hukuk asla korunamaz, yoluna uyulmadan örnek Rasûlullah’ın
Adaletsizlik ve sömürü, şirk sisteminin vasfıdır
Tüm seküler sistemler tağuttur, insanlığın hasmıdır
Evet, bugün insanlığa, zulüm ve şirk hükmetmekte
Ümmet izzetini kaybedip, yerlerde sürünmekte
Tevhîdî gruplar da savrulunca şirkle yöneten hükümete
Toplum daha yaygın olarak sürüklendi seküler felakete
Bu sebeple hak maskeli batılın hak olduğu zannedildi
Yaptığı haksızlık, yolsuzluk ve yoksulluk İslâm’a hamledildi
Haydi, gelin Müslümanlar! Vahiyle sorgulayalım hâlimizi
Kurtulup bu zilletten, Kur’an’la inşa edelim istikbâlimizi