Bazı kardeşlerimiz, hak ya da batıl bütün inançların “şiddete dayalı yıkımı ve yıkılanın yerine yenisini ikame etmeyi” ya da “hâkim egemen güçlerin,kurulu düzenlerin koyduğu kurallar/ kanunlar ve sınırlar içinde kalarak ve mevcud yapıyı ıslah etmeyi, yıkmadan yeniden yapmayı..” hedef edindiklerini, sistemleri ya da yönetimleri değiştirmenin esas olarak bu iki yöntemle sağlandığını iddia etmektedirler. Bizim Kur’an ve siyer okumalarımızla ulaştığımız sonuç bunun tam tersidir. Ve bu konudaki geniş boyutlu delile dayalı açıklarımızı daha önceki yazılarımızda ifade etmiş bulunuyoruz. Merak edenler bundan önceki yazılarımızı bir daha okuyabilirler. Şu kadarını tekrar etmekte fayda var ki, kanaatimizce yukarıda zikredilen iki yöntem de batıl ideolojilere ...
Devamı »Kur’an Ayı Ramazan’da, Halimizi Kur’an’la Islah Etmeliyiz
İslam ümmeti olarak, işgal, istila, katliam ve sömürülere muhatap kılınarak içine sürüklendiğimiz zilletin arka planında, şüphesiz ki, Kur’an’dan ve Rasulullah (s)’ın ve ilk Kur’an neslinin güzel örnekliğinden kopuşumuz yatmaktadır. Bugün gelinen noktada, bir yandan işgal, istila ve katliamlar sürmekte, kaynakları emperyalist güçler ve yerli işbirlikçileri despot yönetimlerce talan edilen Müslüman halklar açlığa, sefalete mahkum edilerek yardıma muhtaç kılınmakta, açlıktan kitlesel göçler ve ölümler yaşanmaktadır. Diğer yanda da, bu duruma, işgale, sömürüye, despotizme, adaletsizliğe, yaklaşık bir asırdır İslami kimlik ve hayat tarzıyla savaşılmasına son vermek için ayaklanan halklar, emperyal güçler ve yerli despotlar arasında örselenmekte, yeni katliamlara muhatap kılınmak suretiyle terbiye ...
Devamı »Ramazanı, Ferdi ve Toplumsal Hayatımızda Kur’ani Bir İnkılabın Vesilesi Kılmalıyız
Her Ramazan ayında aynı iç burukluğunu yaşıyoruz. Yüreklerimiz kan ağlıyor. İslam coğrafyasının pek çok bölgesi, İslam düşmanlarının saldırı ve sömürüsüne muhatap bulunmakta. Her tarafta kan ve gözyaşı var. Müslüman halklar işgaller, istilalar, işkenceler, tecavüzler, katliamlar ve soykırımlarla yok edilmeye, zora ya da gönüllülüğe dayalı değişik adlardaki projelerle dönüştürülmeye, kendisi olmaktan çıkarılmaya çalışılıyor. Ümmetimizin hali… Bu Ramazan ayında da, Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan, Çeçenistan’da, Libya’da, Suriye’de, Yemen’de, Bahreyn’de ve daha bir çok bölgede, Batı medeniyetinin (!) vahşeti ya bizzat kendilerince, ya da işbirlikçi despot yönetimlerce tüm azgınlığı ile devam ettiriliyor. ABD-İsrail-İngiltere çetesi, mazlum Müslüman halkların üzerine gökyüzünden bomba yağdırıyor, insafsız/insansız uçaklarıyla ...
Devamı »KÜRT Sorunu Nasıl Oluştu?
Kürtler, Türkiye, Suriye, Irak ve İran ulus devletlerinde, Türk, Arap ve Fars ulusalcılıklarına sürekli dövdürülmüş, inkâr ve asimilasyon politikalarıyla ezdirilmiş ve sonuçta Kürtlerin de aynı zehri içmesi ve ulusal bilince ulaşması temin edilmeye çalışılmıştır. Şimdi de aynı emperyalist güçler, sanki daha önce Kürtlerin başına bütün bu zulümlerin gelmesine sebep olan şartları kendileri oluşturmamışlar gibi, bu sefer de -özellikle 1980’lerden sonra daha fazla olmak üzere- Kürtlerin hamisi kesilerek, onlara daha önce vermedikleri ulus devlet kurma imkânını şimdi vaat ederek, Mazlum Kürt halkını emperyal çıkarları uğruna bir daha kullanmaya çalışıyorlar. Modern anlamda ulusçuluğun ve bu bağlamda Türkçülüğün de, Arapçılığın da ilk tohumlarını ...
Devamı »Mehmet Pamak: “Usame Bin Ladin´in hukukunu savunmak insani ve İslami sorumluluktur”
Usame Bin Ladin açıklaması sebebiyle Anakara Cumhuriyet Savcılığınca açılan soruşturmada Mehmet Pamak ifadesini yazılı olarak verdi. Bilindiği üzere Ankara Emniyeti TEM Şube Müdürlüğünün suç duyurusu sonucu, Usame Bin Ladin´in şehadeti vesilesiyle yayınlanan bildiriye imza atan, Ahmed KALKAN – Ahmet Turgut ULUCAK – Hakan AKSU – Hamza ER – Harun ÜNAL – Mehmet PAMAK – Sabiha ATEŞ ALPAT – Şükrü HÜSEYİNOĞLU hakkında, bu bildiride “Suç ve suçluyu övme” suçunun işlendiği iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. savcılığa giden Mehmet Pamak ilk ifadeyi vermiş bulunuyor. Pamak yazılı ifadesinde, Usame Bin Ladin’in “terörist” ve “suçlu” olmadığını, gerçek “terörist” ve “suçlu”nun ABD, NATO ve diğer işgalci emperyalist ...
Devamı »“İnşa ve Islah Edici, Basiret ve Merhamet Dili” Hangisi?
Yayınlamakta olduğumuz dokuzuncu bölümde Pamak, referandum sürecinde yaşanan tartışma ve ayrışmalar özelinde Türkiye’deki eski statüko ve kurulmakta olan yeni statüko karşısında Müslümanların konumlarını ele alıyor ve önemli tesbit ve uyarılarda bulunuyor. Söz konusu tartışmalar bağlamında gündeme gelen “çözülmüş dil”, “dikte dili” ve “inşa ve ıslah dili” tartışması da bu bölümde Pamak’ın ele aldığı konular arasında yer alıyor. Pamak, bölümü, tartışmanın taraflarına yönelik çağrıyla sonuçlandırıyor ve şu ifadelere yer veriyor: “İnşa ve ıslah dili”ne sahip bu iki kanadın, birbiriyle ilişkide alması gereken bu yardımlaşma, dayanışma ve birbirimizi ıslah etme, arındırma pozisyonu, Allah rızası ve İslami sorumluluk bilinciyle yapıldığında, cahiliye toplumu içindeki ...
Devamı »Müslüman Halklara
Bölgemizin mazlum Müslüman halklarına sesleniyoruz! Size yıllardır zulmeden despot zalim diktatörlerin, Firavuni yönetimlerin arkasında yer alarak; haklarınızı, onurunuzu çiğneyerek size bunca acıyı, ıstırabı çektirenler kim ise; bugün sizin laik demokratik batı yanlısı modeli kabul etmeniz, İslami sistem talebinizden vazgeçmeniz halinde en çok sevinecek ve sizin bu istikamette önünüzü açıp desteklemekten çekinmeyecek olanlar da aynı emperyalist güçlerdir.
Devamı »Kürt Kemalistler, Kürt halkını sekülerleştiriyor
Laik Kürtçü muhalefet, zalimleri taklit ve izlemeyi daha da ileriye götürüp, halklarının asırlarca uğrunda can verdiği, mensubiyetiyle şeref kazandığı İslam’a karşı, halkına zulmeden yerel ulus devletler ve küresel emperyalist güçlerle işbirliği yapma erdemsizliğini gerçekleştirmekten bile hiçbir rahatsızlık duymamaktadır.
Devamı »İlkesiz Siyasallaşmaya Dayalı ‘İslamcılık’, Ubudiyeti Parçalamaktadır
İslam ve Hayat sitesinin İLKAV (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı) Başkanı Mehmet Pamak'la gerçekleştirdiği ve neticede on bölümlük bir yazı dizisi halini alan söyleşinin sekinci bölümünü dikkatlerinize sunuyoruz. Üzerinde dikkatle durulması gereken önemli tesbitler içeren yazı dizisini on günlük periyodlarla yayınlamayı sürdürüyoruz.
Devamı »Eski Statüko da, Yenisi de Kapitalist
İslam ve Hayat sitesinin İLKAV (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı) Başkanı Mehmet Pamak'la gerçekleştirdiği ve neticede on bölümlük bir yazı dizisi halini alan söyleşinin yedinci bölümünü dikkatlerinize sunuyoruz. Üzerinde dikkatle durulması gereken önemli tesbitler içeren yazı dizisini on günlük periyodlarla yayınlamayı sürdürüyoruz.
Devamı »Bir Şey Ya Haktır Ya Bâtıl, İkisinin Ortası Olmaz
İslam ve Hayat sitesinin İLKAV (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı) Başkanı Mehmet Pamak'la gerçekleştirdiği ve neticede on bölümlük bir yazı dizisi halini alan söyleşinin altıncı bölümünü dikkatlerinize sunuyoruz. Üzerinde dikkatle durulması gereken önemli tesbitler içeren yazı dizisini on günlük periyodlarla yayınlamayı sürdürüyoruz.
Devamı »Tağuta tağut demek, artık bazı Müslümanlarca hor görülüyor
İslam ve Hayat sitesinin İLKAV (İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı) Başkanı Mehmet Pamak'la gerçekleştirdiği ve neticede on bölümlük bir yazı dizisi halini alan söyleşinin beşinci bölümünü dikkatlerinize sunuyoruz. Üzerinde dikkatle durulması gereken önemli tesbitler içeren yazı dizisini on günlük periyodlarla yayınlamaktayız. Lakin Kurban Bayramı sebebiyle bu bölümü bir haftalık gecikmeyle yayınlamış bulunuyoruz.
Devamı »Bütüncül ve Sahici Adalet, İslam´la Mümkündür
Bu bölümde Mehmet Pamak, adalet kavramını İslam'dan bağımsızlaştıran yorumları ele alıyor ve bu yorumların tevhid akidesine aykırılığını konu ediniyor. Pamak, mutlak ve bütüncül adaletin ancak İslam'la mümkün olabileceğini kaydediyor. Pamak ayrıca, bütün dinlere eşit uzaklıkta anayasa ve devlet anlayışını, İslam'ın bir iktidar talebi olmadığı yönündeki modernist yorumları ve İslam'ı laik hukukla uzlaştırma işlevi gören tarihselci yaklaşımı sorguluyor.
Devamı »Yeni Statükoya, Teolojik Alt Yapı mı Hazırlanıyor?
Bu bölümde Mehmet Pamak, küresel güçlerin İslam ve Müslümanları dönüştürme amaçlı projeleriyle de örtüşen, iktidar talebinden uzaklaştırılmış ve jakoben laikliğin yerine inşa edilmek istenen demokratik laikliğe razı edilmiş bir İslam algısının teolojik altyapısının nasıl oluşturulmaya çalışıldığına dair tesbitlerde bulunuyor ve Müslümanların bu fasid projeler karşısında nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiğine değiniyor.
Devamı »Kürt Sorunu ve Çözüm Önerileri
Bu yazı, Özgür-Der Diyarbakır Şubesi’nin 24-25 Temmuz 2010’da Diyarbakır’da düzenlemiş olduğu “Kürt Sorunu Forumu”nda konuşan Mehmet Pamak’ın yaptığı sunumun özetidir.
Devamı »Hududullah’a tabi olmadan adaletin tesisi mümkün değildir
İslamsız adalet söylemleri ve iktidar iddiasından uzaklaştırılmış İslam algısı konusundaki söyleşimizin ikinci bölümünde Pamak, Yüce Allah’ın “hudutlarım” dediği muhkem hükümlerin, tarihselcilik ve rölativizm gibi batıdan ithal yaklaşımlarla tarihe gömülüp yerine yeni hükümler ihdas edilerek, hak ile bâtıl, vahiy ile heva ve zan karıştırılarak adaletin tesisinin mümkün olmadığını kaydediyor.
Devamı »İslamsız adalet arayışı, emperyal projelerle örtüşmektedir
İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı Başkanı Mehmet Pamak'la, giderek yaygınlaşan İslamsız adalet arayışı ve iktidar talebinden uzaklaştırılmış din algısı üzerine İSLAM VE HAYAT sitesindeki gerçekleştirilen söyleşinin ilk bölümünü yayınlıyoruz. Geniş bir soruşturma dosyası hüviyeti kazanan söyleşinin bu ilk bölümünde Pamak, İslamsız, Tevhidden bağımsız adalet arayışlarının, emperyalist odaklarca Müslüman halklara dayatılmaya çalışılan "Ilımlı İslam" projeleriyle uyum sağladığını kaydediyor.
Devamı »AKP Hükümetinin İsrail’e OECD Desteği ve Müslümanlar
Çeçenistan, Afganistan, Pakistan, Irak ve Filistin’deki emperyalist işgaller ve katliamlar, buralardaki Müslüman halklara büyük acılar yaşatarak kimisinde on yıllardır, kimisinde de yaklaşık on yıldır sürdürülüyor. AKP hükümeti ise, geçmişte bu işgallere ve buralardaki mazlum halklara karşı duyarlılığı yüksek kadroların başını çektiği bir hükümet olmasına rağmen, şimdi İsrail haricindeki diğer işgalci güçlerle ABD-NATO ve Rusya ile tam bir işbirliği içinde, hatta Afganistan’da işgalci gücün içinde yer alıp doğrudan taraf olarak emperyalist politikaların ya sürdürücüsü ya da destekçisi konumunda bulunuyor. Üstelik bu işbirlikçi politikaları sürdürürken, hiç de isteksizmiş gibi yaparak ve ayak sürüyerek, mecburen yapıyormuş gibi izlenimler uyandırarak değil, tam tersine çok ...
Devamı »Müslümanların, Sistem İçi Değişime Yaklaşım Farklılıkları ve Yol Açtığı Zaaflar
Türkiye’de sistem içi bir değişim süreci yaşanıyor. Kemalist oligarşik diktatörlükten, AB standartlarında görece özgürlükçü ve insan haklarına daha saygılı “demokratik” bir sisteme doğru, yerli liberaller ile Batı destekli AKP-Gülen koalisyonu öncülüğünde bir değişim gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Bu bağlamda, bir yandan Kürt, Alevi, Roman, Ermeni açılımları gerçekleştirilip, komşularla sıfır sorun çabaları çerçevesinde bölgede ve ülkede “barış”ı sağlamaya yönelik adımlar atılırken, bir yandan yaklaşık 8 yıl geçmesine rağmen henüz hiçbir somut gelişme sağlanamayan İslami kimliğe yönelik baskı ve yasaklarla ilgili olarak da olumlu niyetler izhar edilmiş ve gelecekte bu konuda da olumlu adımlar atılacağının sinyalleri verilmiş bulunuyor. İşte bu sistem içi değişimin temel ...
Devamı »ABD ve NATO’nun Afganistan Katliamı, Türkiye’nin Konumu ve Müslümanların Tutumu
İstanbul’da gerçekleştirilen son NATO zirvesini müteakip, mazlum Afganistan halkına yönelik olarak “müşterek” adı altında başlatılan kanlı saldırı, bağımsızlık, özgürlük mücadelesiyle ülkelerini, ırzlarını, İslami kimlik ve değerlerini korumak amacıyla haklı ve onurlu bir mücadele sürdüren direnişçi insanların yanında, çok sayıda sivilin, kadın ve çocukların da katledilmesine yol açmaya devam ettiği halde, Türkiye de dâhil hiçbir ülkeden tek itiraz yükselmiyor. Daha önce Rusya’nın işgaline karşı yıllarca Afganistan cihadını desteklemiş bulunan Müslümanlar bile suskunluğa gömülmüş bulunuyor. Hatta kimi Müslümanlar bu konuda tepki vererek dilsiz şeytan suskunluğunu bozmak isteyen kardeşlerini “gündemi manipüle etmek” ve “asla sahip çıkılmaması gereken Taliban’ı savunmak”la “suç”layabiliyorlar. İşte bu sebeple ...
Devamı »