Zalimler “suç” saydılar, İslamî yolumuzu
İslam şerefimiz, seviyoruz “suç”umuzu
Bismillâhirrahmânirrahîm
Birinci 28 Şubat darbe ve zulüm sürecinde, 1999 yılında yazdığım “Suçumu Seviyorum” başlıklı şiirimi, son 5 yıldır yaşanmakta olan ikinci 28 Şubat baskı ve zulüm sürecindeki güncelliği sebebiyle 2021 yılının Şubat ayında sizlere okuyorum.
Darbeyle, Cumhuriyet Adı Altında
Batıcı Laik Ulus Devlet Kuruldu
Halka rağmen laik düzen kurdu, birkaç Batıcı “ittihatçı”
Hileyle kültürel işgale yöneldi, Batılı üçkâğıtçı
Hakim oldu, ulusçu, Kemalist, laik, seküler teoloji
Taklitle Batıdan ithal edildi, bu resmi ideoloji
Müslim bir halka dayatılan devlet, laik ulus devletti
Tepeden dayatan ise, Batıcı jakoben bir elitti
Halklar hiç kâle alınmadı, kısmetine düşen zilletti
“Halka hizmet” yerine, ondan istenen hep “kör itaat”ti
Pozitivizmin ilkelerini, put yaptılar devlete
Çok “Kelleler kopardılar”, benimsetmek için “millete”
Başkası bile olamadı, Batıyı taklit halkı boğdu
Kökünden koparılınca, niteliksiz bir ucube doğdu
“Kanun devleti” kurup, dediler “hukuk devleti”
Kanuna da uymayınca, geldi zulmün zilleti
“Demokratik hukuk devleti”yle, aldattılar “milleti”
Haksızlık ve keyfilik üretti, bu despotluk illeti
Benimsenen fikir ki; “devlet-i ebed müddet”ti
Her şeye sahip ve malik, “ilah devlet” demekti
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” derken de devlet kutsanır
“İnsanı yaşatmak” bile, “devlet yaşasın” diye arzulanır
Kulluk istendi “Kutsal Devlet”e, birey ile toplumdan
Haklar ve özgürlükler, ona kurban edildi her zaman
Tevhid inancında ise, devlet insana hizmetkârdı
Kur’an’la hükmeden devlet, temel haklara hürmetkârdı
Kemalist devlette aksi yaşandı, hak devlete feda oldu
Laik, ırkçı baskı ve yasaklarla, mazlum halklar heba oldu
Üstelik, laiklik, Kemalizm çoğunda, bir kalkan ve imajdı
Yolsuzluk ve zulümleri örten, ahlâk dışı bir kamuflajdı
Soyguncular ve zalimler, hep bu maskeyle aklandı
Bu örtüyle, sistemdeki pislikler kolay saklandı
Ülkeye hâkim, derin devlet-mafya-sermaye ittifakı
Toplumu çürüttü, soyguncu, ırkçı Kemalizm’in nifakı
Darbe, çete, mafya kullanıldı, halkı sindirmek için
Seküler bir dönüşümü, zorla kabul ettirmek için
“Halka rağmen halk için”di, zalimlerin meşhur sloganı
Amaç, bâtılla kuşatıp yok etmekti, İslamî olanı
İdeolojik Zulüm
“İstiklâl mahkemeleri”nde, çok âlimleri katlettiler
İslami eğitimi yok edip, fıtratları kirlettiler
Geçmişi silmek için yaptılar, “harf inkılabı”nı
Amaç kesmekti, toplumun kaynakla irtibatını
Hedef toplumsal hafızayı silmek, sıfırlamaktı
Yalnız Batıcı seküler kültürü hatırlamaktı
Amaç, halkı, değersizlik batağında boğmak değilse eğer
Neden yok edildi, “iyi, doğru ve güzel”e dair her değer?
Sopa gösterildi, engeli aşıp köklere ulaşana
Aldatıcı “havuç” dağıtıldı, “resmi din”le uzlaşana
Ulusçulukla, ümmeti dışladılar en baştan
Laiklik adına, İslam’ı kovdular hayattan
Vahyi reddedip de, ilah edindiler hevayı
Bir kula kul olup, kirlettiler güzel dünyayı
İnsan, böyle yabancılaştı, kendine ve Rabbine
Birbirinin kurdu oldu ve zulmetti hemcinsine
Görüşü kutsanıp,“ ileri” sayıldı bir fâninin
“İrtica”sayıldı vahyi, onu da öldüren Rabb’in
Değiştirmeye cür’et eden, Rabb’in muhkem vahyini
“Değiştirilemez” yaptı, bir fâninin ilkesini
Rabb’in vahyine sadakatimiz, “dogmatik” bulundu
Laik Kemalizm, dogmanın tam karşılığını sundu
Kemalizm daha doğmadan ölmüştü, zaten halktan geriydi
Kur’an, kıyamete kadar geçerli ve her çağda ileriydi
Sistem; Kurtulduk Sananları, Aldatıcı Bir Serap
Hak ve Hürriyetleri Yok Etti, Sözde İnkılâp
Hak ve adaletten uzaklaşarak, hep hevaya taptılar
Birçok masuma, müslümana ideolojik zulüm yaptılar
Baskı ve işkenceyi kullandılar, polisteki sorguda
Haksız keyfi kararlar verdiler, ideolojik yargıda
Çok masum müslümanı, zulmederek attılar zindana
Fıtrî ahlakı tüketip ihanet ettiler insana
Katliamlar, sömürü ve zulümler, laik rejimin karakteri
“Hevası ilahlaşan, kan döküp fesad çıkarır”, vahyin haberi
İdeolojik zulümlerle, egemen sistem dehşet saçtı
Bu hal, şahsiyetleri bozdu, ikiyüzlülüğe yol açtı
Öz yurdunda yok edildi, yerli halkların en temel hakları
Konuldu; İslamî cemaat, eğitim ve tebliğ yasakları
Lozan’la korumaya alındı, azınlığın hakları
Müslümanlara zindan kılındı, İslam’ın toprakları
Müslüman mahrum bırakıldı, azınlık haklarından
İnancı kovulmak istendi, kendi topraklarından
İnsanca ve Müslümanca yaşamak, hep suç sayıldı
Bâtıl fikir, inanç, kimlik ve kıyafet dayatıldı
“İrtica” yaftasıyla dışlandı, Allah’ın şeriatı
Hâkim kılındı, heva ürünü, beşerin fikriyatı
Kanun aldılar, İtalya, İsviçre ve Fransa’dan
Kültür ithal ettiler, tefessüh etmiş Avrupa’dan
Baştan yöneldiler, “devrim”le yok etmeye İslam’ı
Sonraki “tesettür yasağı”, bu zulmün bir devamı
Batı, “Kur’anı kapatın kadını açın” diyordu
Batılı vur deyince, işbirlikçi öldürüyordu
Şeriata düşmanlıktı, bu tesettür yasağı
Kur’an’da, tuğyanın yeri “hayvandan da aşağı”
Halka zorla giydirip, Avrupa’nın şapkasını
Yaptık diye övündüler, “ inkılâp”ın hasını
Müslüman halk istemedi, “devrim” in şapkasını
Şapka için “kopardılar”, çok masum “kafasını”
Önce pozitivizme koştular, İslam’ı reddederek
Hıristiyanlığa da döndüler, Batı’ya imrenerek
Laik devlete bağlı, “resmi din”e ihtiyaç vardı
İslam’ı denetime almak, varılan son karardı
Bu amaçla kuruldu,“ulusal din”in Diyaneti
Laik devlete sadakatle, yapsın diye hizmeti
Denetime alındı, dinî eğitim ve dinî hayat
Bu art niyetle açıldı, İmam Hatip ve İlahiyat
Laikliğe uygun hale getirmek için İslam’ı
Eğitimde hedeflendi, modern, laik din adamı
Seküler kutsallar üretip, koştular paganizme
Hep İslam’la savaşarak, yol açtılar nihilizme
İslami kimlik yok edilince, oluştu boşluk
Yayıldı bütün topluma, başıboşluk, sarhoşluk
İslam’ı dışlayınca, “iyi-doğru” ölçüsü kalktı
“Değer”siz ve “anlam”sız bataklıkta boğulan halktı
“Değer”sizlik bataklığında yetişti, pek çok sapkınlık
Mafya, fuhuş, uyuşturucu ve daha birçok azgınlık
Biz Müslüman’dık, laik ve Kemalist olamazdık
İkiyüzlülük yapmadan, tüm bu hakikati yazdık
Dedim ki, “biz Müslümanız, laikliğe, Atatürk’e muhalifiz”
“İsterseniz asın, yine de şeriatçıyız ve Hakk’a şahidiz”
İslamî ölçüyü zikrederek, ilmî hakikati söyledim
“Laiklik ve kemalizm uğruna ölen, şehid olamaz” dedim
Her şartta, şirki reddedip hep tevhidi anlattım
Hak ile bâtılı ayrıştırıp Hakikati gündem yaptım
Evet suçum bu, laikliği reddeden bir şeriatçıyım ben
Tevhidî imanla, her bâtıla, Kemalizme de karşıyım ben
Ne yaparsanız yapın, bu suçu işlemekten asla vazgeçmem
Tüm dünyayı verseniz de, yine Kemalizmi tercih etmem
Ölümle tehdit etseniz bile, asla tağuta tapmam
Basit dünya çıkarları için de, bâtıl yollara sapmam
Hatırlayın, size meydan okumuştum, mahkeme salonundan
Demiştim ki; “Ceza verseniz de asla dönmem tevhid yolundan”
O gün, iki yıl ceza vermiştiniz İslamî düşünceme
Böyle çok cezalar, engel olamadı tevhidî davetime
Evet, işte ben buyum, rejime göre “iflah olmaz bir suçluyum”
“Rabbim Allah’tır” deyip O’na sığınırım, bu yüzden güçlüyüm
Böyle oldu, “Resmi din”i reddedip Hakk’a bağlandım
Hak din İslam’ı seçtim, sonra hep zulme maruz kaldım
Bilinsin ki, Müslüman zulümden korkup Hak yoldan dönmez
Tevhidin ışığı tağutu korkutur, zindanda sönmez
Mehmet Pamak