Ana Sayfa / Mehmet Pamak / Makale (sayfa 3)

Makale

“Hak Din” ya da “İbrahimî Din” Tektir. O da İslam’dır. Bu Yüzden “Dinler Arası Diyalog” Olmaz. Papalık, İçine Düştüğü Karanlıktan Kurtulabilmek İçin Terk Ettiği “Ortak Kelime” Olan Tevhide Dönmelidir (SESLİ)

Hıristiyanlık inancı akla uygun olduğu için mi, aklın ve düşüncenin önünün tıkanmasına itirazla ortaya çıkan rasyonalizm akımı, Kiliselerin içinin boşalmasına yol açtı? Aslında Papa’yı çıldırtan bir sebep de işte bu boş Kiliselerdir. Papalık ve Kilise, hurafeleriyle, akıl dışı din anlayışı ve taassubuyla Batılı insanın dinden uzaklaşıp aklını ilahlaştırmasına, sekülerizme, laikliğe yönelmesine sebep oldular.

Devamı »

Neden, Gruplarımızı İstikamet Üzere Koruyamadık? Neden Tevhidî İmanımız, Gruplar Üstü Vahdetimize Yol Açmadı? Halimizi Sorgulamak – 5

İdare-i maslahatçılıkla yanlışı yapan Müslümanları düzeltmeden ya da onlar kendilerini düzeltmedikleri halde aynı grup içinde birlikte olmayı sürdürerek bu ilkesizliklerin yayılmasına, bizleri de kuşatmasına yol açarak bu hallere sürüklendiğimizi fark edip, hâlâ tevbe ve ıslah çabası göstermeyecek miyiz?

Devamı »

Rasûlullah (s), En Zor Şartlarda 13 Yılda Medine’ye Ulaştı. Biz Neden 40 Yılda, Mekke’deki Gibi Bir Cemaat Bile Oluşturamadık? Halimizi Sorgulamak – 3

Halimizi Sorgulamak – 3 Bismillâhirrahmânirrahîm İslam cemaatle yaşanan bir din olduğundan dolayı Rabbimiz pek çok ayetinde cemaat olmamızı, birlikte olmamızı emreder. Bu yüzden, Fatiha suresinde de “Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” derken “ben” değil ‘biz’ ifadesi kullanırız. Rabbimizin tanımladığı ve her gün beş vakit namazda tekrarlatarak böyle olmaya teşvik ettiği bu ‘biz’ ifadesi, mü’minlerin birlikteliğini, İslam cemaatini ve İslam ümmetini ifade eder. Ku’an ve Hadislerde Cemaatin Farziyeti Açıkça İfade Edildiği Halde Neden Başaramadık? Rabbimiz birçok ayetinde mü’minleri cemaat olmaya, birlik olmaya yönlendirir, dağılıp ayrılmaktan ise sakındırır: “Topluca, hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, ayrılmayın.” (Al-i İmran, 3/103) “İçinizden hayra çağıran, iyiliği ...

Devamı »

Şu Hâlimize Bakın, Hâlâ Rabbimize Sığınıp Tevbe Etmeyecek miyiz? – Halimizi Sorgulamak 2

Mü’min kardeşlerimizin Allah rızası için yaptıkları ilmî ve ahlakî uyarılara karşı neden büyük nefsanî tepkiler verir hale geldik? İslamî sorumluluğumuz gereği yapmamız gereken nasihatler ve tavsiyeler karşısında teşekkür edip varsa halimizi ıslah çabası göstermek, eleştirilen o hal bizde yok da yanlış anlaşılmışsak o zaman da bu yanlış anlamayı düzeltme gayreti göstermek yerine, neden nefsânî davranıp hemen küserek birbirimizden uzaklaşmayı tercih eden “bedevi” bir kültüre sürüklendik?

Devamı »

Şu Hâlimize Bakın, Hâlâ Rabbimize Sığınıp Tevbe Etmeyecek miyiz? – Halimizi Sorgulamak 1

Ey insanlar! Dünyayı kuşatan zulümlere rağmen, ölüm gelip de bu kısa ve geçici yurdu terk ederek kalıcı ve gerçek yurda dönmeden, bir an önce tevbe edip Kur’an’a sarılarak doğru tevhidî bir imana ulaşmayan ve salih amellerle ibadet kılınmış bir hayatı yaşamayanların imtihanı kaybederek Allah’ın şedit azabına dûçar olacaklarını, neden gündeminize almıyorsunuz?

Devamı »

Hesap Gününde Yaşanan Kahredici Pişmanlığa Karşı Tedbir Alalım

Yazıyı dinlemek için tıklayın Tarayıcınız ses elemanını desteklemiyor Bismillâhirrahmânirrahîm Daha önceki yazılarımızda, dünya, ahiret, hayat ve ölüm üzerine değerlendirmelere, bu konuda Kur’an’daki önemli hatırlatma ve uyarılara yer vermiştik. Bu yazımızda da, Kur’an’daki, ahirette yaşanan faydasız pişmanlığa değinen ve dünyadayken kendini hesaba çekip ıslah etmeye çağıran ayetler üzerinde durmaya çalışacağız inşaAllah. Hesap Gününde, Faydasız Pişmanlıkla Geri Döndürülme İsteği ve Salih Amel Yapmaya Dair Taahhütte Bulunma Çırpınışı  Fecr Suresi, 23 ve 24. âyetlerde, ahirette artık faydası olmayan son pişmanlıktan bir sahne aktarılıyor. Bu sahnede, dünya hayatında iken ahiretinde yüzünü güldürecek salih ameller göndermeyenlerin büyük bir pişmanlıkla “keşke ahiret hayatım için bir şeyler ...

Devamı »

Kur’an’da, Dünya ve Ahiret Hayatına Dair Hatırlatma ve Uyarılar

Yazıyı dinlemek için tıklayın Tarayıcınız ses elemanını desteklemiyor Bismillâhirrahmânirrahîm Korona-virüs salgını sebebiyle, birçok yakınımızın hastalığa yakalandığı, bazılarının hastanelerde tedavi altında olduğu, bazılarının da vefat edip Rabbine döndüğü bir süreçten geçiyoruz. Vefat eden mü’min kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, hasta olan kardeşlerimize de acil şifa diliyoruz. Toplumsal ilişkilerin altüst olduğu, zaten son on yıldır zayıflayan İslami eğitim ve davet çalışmalarının bir de bu sebeple ikinci bir darbeye muhatap olup sıkıntılı bir konuma geldiği bu süreci nasıl değerlendirmemiz gerektiğiyle ilgili olarak daha önceki bir paylaşımımda önerilerde bulunmuştum. İşte bu tür yazıları paylaşmak ve yaygınlaştırmak da bu önerilerden biriydi. Lütfen bu ...

Devamı »

Suçumu Seviyorum

Son beş yılda tekrar azgınlaşıp terör estirmeye başlayan Kemalizm, iktidarı, güvenlik güçleri ve yargısıyla Müslüman avına çıkmış bulunuyor. Bir yandan çocuklar ideolojik eğitim/öğütüm tornasından geçirilip zorbalıkla sekülerleştirilmeye çalışılırken, Kemalizmin putlarına tazime ve hatta son yıllarda secde etmeye zorlanırken, diğer yandan muhafazakar kitleler “Allah ile aldatılarak” kemalizmin hedeflerine uyumlu hale gelmeye ikna ediliyor. Muhalif birçok Müslüman ve iktidardan bağımsız kalmaya çalışan İslamî faaliyet grupları ise baskı ve sindirme amaçlı saldırılara muhatap kılınıyor. İkinci bir “28 Şubat süreci” yaşanıyor. Bu “yeni 28 Şubat”, AKP şemsiyesi altında “eski 28 Şubat” zalimlerinin (Ergenekoncu ulusalcı Kemalistler ile Türkçü Kemalistlerin) yeniden iş başı yapmasıyla, bu sefer ...

Devamı »

Bugün Yine 10 Kasım. Müslümanların Çocukları yine Kemalizm Dininin Ritüellerine Katılmaya Zorlanacak

20 yıl önce ilkokulda okuyan oğlum Ömer’e sınıf öğretmeni “Atatürk”ü övüp yücelten bir şiiri ezberlemesini ev ödevi olarak vermişti. Gidip öğretmenle görüştüm ve bizim “Müslüman olduğumuzu, Atatürk’ü sevip yüceltmemizin, ona tâzimde bulunulan törenlere katılmamızın akîdemize aykırı olduğunu, bu sebeple oğlumun bu ev ödevini yerine getirmeyeceğini” ifade ettim. Mustafa Kemal ve Kemalistler İslam’ı reddedip pozitivizmi, sekülerizmi, ulusalcılığı dinleştirip benimsemişler, hatta İslam’ı reddetmekle kalmayıp aşağılayarak İslam şeriatını düşman ilan emişler ve onunla savaşmışlardır. Bu kadarla da yetinmeyerek kendi bâtıl Batı taklidi dinlerini Müslüman halklara ve çocuklarına da 100 yıldır zorla dayatmışlar ve bu zulmü hâlâ sürdürmektedirler. Bu sebeple, “Bundan sonra da Müslüman ...

Devamı »

Kemalist, Laik, Ulus Devletin Kuruluş Yıldönümü Müslümanlar İçin Ne İfade Ediyor? Fransa ile Alafranga Kemalistlerden Hangisinin Hakareti Daha Ağır?

Kemalist sistem, önce İslam’ı ve ümmet bilincini dışlayıp birinci öncelikli tehdit ve düşman ilan etmiş, Türk ulusalcılığına dayalı resmi ideolojiyi din olarak kurgulayıp bütün topluma dayatmış ve sürekli İslami kimlik ve değerleri yok etme savaşı vermiştir. Böyle olunca da kaçınılmaz olarak ikinci düşman Kürt kimliği olarak ortaya çıkmıştır. Ondan sonra, sistemin pratiği hep bu iki kimliği yok etme proje ve politikalarını uygulama üzerine oturtulmuştur. “Cumhuriyet” Olduğu İddia Edilen Kemalist, Laik, Ulus Devletin Kuruluş Yıldönümü Müslümanlar İçin Ne İfade Ediyor? Bugün yine 29 Ekim, her yıl olduğu gibi resmi bayram olarak kutlanıyor. Neden bayram yapılıyor? Çünkü, cumhura (halkına) dünyanın hiçbir yerinde ...

Devamı »

Hicret, İmani ve İbâdi Bir Sorumluluktur

‏Hicret’in 1442. yılı hepimize, tüm Müslüman Halklara ve tüm dünya mustaz’aflarına hayırlı olsun, hayırlar getirsin inşaAllah. Rabbimiz yeni Hicri yılda, başta Suriye, Afganistan, Keşmir, Arakan, Mısır ve Gazze olmak üzere, emperyalistlere, despotlara, darbeci zalimlere, Siyonistlere, katil demokrasilere ve askerî ya da kültürel  işgallere karşı direnen Müslüman halkları muzaffer kılsın. Sabır ve direnme gücü versin, yardım ve rahmetini üzerlerine yağdırsın inşaAllah. Yeni Hicri yıl, hayırlı uyanışlara ve yeniden Hablulluha topluca sarılmak suretiyle Kur’ânî bir inkılâp yaşamamıza ve tevhîdî bir ümmet olmamıza vesile olsun inşaAllah. Bunun için ümmet olarak Kur’an’a doğru hicretimize, ümmet çapında vahiyle fıtratın bütünleşmesine ve Kur’an’la yeniden dirilişimize, böylece ...

Devamı »

Yaşanan Büyük Yozlaşmanın ve Şiddetin Artmasının Sebebi, Sekülerleşme ve İstanbul Sözleşmesi Gibi Laik Uygulamalardır –I-

AKP iktidarlarının programlarıyla gerçekleşen gönüllü sekülerleşme ve laikleşmenin sonucunda acı gerçek şudur ki, Kur’an’ı hakkıyla okumaktan uzak düşmüş on milyonlarca “Müslüman”, vahyin ölçülerinde Müslüman olmanın gereklerinden habersiz ve uzak bir konumda oldukları halde, Müslüman olduğunu zannederek hüsrana doğru sürüklenmektedir.

Devamı »